Mısır’da yaşanan iç karışıklıkların takibi sırasında sığındığı camide tutuklanan TRT Muhabiri Metin Turan, serbest kaldıktan sonra yurda döndü.
116 günlük gözaltı süresinde yaşadıklarını anlatan Turan, ‘Korku ve tereddüt vardı elbette. Mısır-Türkiye ilişkilerinin kötü bir zamanında ben içeri girdim. Dört ayı her gün çıkacakmış gibi kapının açıldığı sırada, ‘beni mi almaya geldiler’ diye düşündüm” dedi.
Mısır’da Rabia katliamı sonrasında meydana gelen protestoların takibi sırasında 17 Ağustos günü sığındığı el-Fetih Camii’nde tutuklanan ve dört aylık gözaltı süresi sonrasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalan TRT Muhabiri Metin Turan yurda döndü. Mısır’dan savcılık kararıyla İzmir’deki ailesinin yanına gelen Turan, annesi Fadime Turan ve ağabeyi Fikret Turan ile hasret giderdi.
116 GÜNÜ ANLATTI
Tutukluluk süreci boyunca iyi bir muameleyle karşılaştığını söyleyen Turan, “En son canlı bağlantımı gerçekleştirdim. Biber gazı attılar camiye. Daha sonra kolluk kuvvetleri girdi içeri. Ben basın kartımı gösterdim ve benim beklemem gerektiğini söylediler. Daha sonra camiden dışarı çıkarken biraz darp yedik. Ama benim kim olduğumu bilmiyorlardı. Karışıklıktan dolayı zaten gözaltına alındım. Tereddüt ve korku vardı elbette. Mısır hukukuna inanıyorum. Avukatlarımız da son savunmalarımızı güzel savunma yaptılar. Her şey için teşekkür ediyorum. Mutluyum evime geldim, ben haber için gittim oraya. Haberimi de yaptığıma inanıyorum. Mısır’ı da seven biriyim. 22 yıldır oradayım. Mısır halkı zor durumlar geçiriyor. Umarım yakın zamanda siyasi krizi atlatırlar. Aynı kefede tutuldum. Halbuki beni tanınan biriydim. Ancak ana-baba günüydü ve o esnada Kanadalı İrlandalı ve Suriyeli kişilerle aynı zamanda gözaltına alındık. 84 kişi çıktık. Ben tutuksuz yargılanıyorum. Savcılıktan izin alarak geldim. Mısır’daki hapishanede müdürleri benimle iyi ilgilendiler bana özel muamelede bulundular. Hiçbir sıkıntı vermediler’ dedi.
“Mısır-Türkiye ilişkilerinin kötü bir zamanında içeri girdim” diyen Turan, “Dört ayı her gün çıkacakmış gibi kapının açılacağını kapının açıldığı zaman beni mi almaya geldiler diye düşündüm. Gardiyanlarla hep konuşuyordum. 116 gün hapiste kaldık’ şeklinde konuştu.
OĞLUNA MANİDAR İSİM: ‘YUSUF’
Gözaltındayken eşinin hamile olduğunu ve oğlunun doğum haberini cezaevindeyken bir hafta sonra öğrendiğini anlatan Turan, bebeklerine ‘Yusuf’ ismini vereceklerini, hikayesinin ise şu şekilde olduğunu aktardı:
‘Hapishanedeyken bayramın birinci günü dünyayla geldi. Bir isim seçik ama karar veremedim Hapishanede Yusuf alehisselam Mısır’da hapis hayatı yaşamış. Çocuğumun doğumunu 8 gün sonra öğrendim. Günü biliyordum ama erken doğum ihtimalini de göz önünde bulunduruyordum. Mısır’da gurbette olmak, çocuğumun yanında, eşimin yanında olamamak beni çok üzdü. Doyamadan da geldim. Allah kimseye nasip etmesin. Eşimle camiye giderken biraz tartıştık. O bana ‘gitme’ dedi. Ama ben gazeteci olduğum için gitmem gerektiğini düşündüm ve gittim.’
MESLEKTAŞLARI İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU
Turan aynı zamanda yurt dışında görev amaçlı bulunan ancak kendilerinden haber alınamayan meslektaşları için de çağrıda bulundu. Turan, ‘Milliyet muhabiri Bünyamin Aygun benim hemşehrim aynı zamanda. 4,5 ay önce Kahire’ye gelmişti ve birlikte çalıştık. Tankların gelişini birlikte yanyana çalışarak takip ettik. Gerçekten üzülüyorum. Ailesine sabır diliyorum. Başar Kaddumi için de hala bilgi yok. Tüm akıbeti bilinmez olan meslektaşlarım için yurtdışında her şey olabilir düşüncesiyle çalışıyoruz’ diye konuştu.
Anne Fadime Turan da oğluna kavuşmanın mutluluğu dile getirerek, ‘Kaç ay gözyaşı döktüm. Artık oraya gitmesini istemiyorum’ dedi.